Sanatı Hakkında
"Murat Sinkil tuvale resmi başladığında, tek bir rengi yassı bir fırçayı yanlamasına sürterek alt katmanı oluştururdu Fırçayı bu şekilde sürdüğü zaman boya tuval dokusundaki çukurlara girerken, kabarık noktalarda aşınır, fırçanın ucunda biriken boya da ince, kabartılı bir çizgi oluşturur, konturu bununla çizerdi. Deseni hallettikten sonraki boyaları ise fırçayı yalatarak sürerdi. Boyayı bu şekilde bıraktığında boya bezin dokusundaki kabartılı noktaların üzerinde kalır, alttaki renk katmanı da görünürdü. Konturları/dış çizgileri pek sevmezdi. Yumuşak ton geçişleri yapmayı ve konturları mümkün olduğu kadar zayıflatmayı tercih ederdi. Leonardo'nun başlattığı "sfumato" tekniğindeki belirsiz konturları severdi. Velasquez'in, Rembrandt'ın boyalarına hayrandı, saatlerce detaylarına bakardık. Onun tekniğinde temelde barok bir fırça, sonra ekspresyonist bir fırça vardır. İstanbul döneminde bu ikisinin etkileşimini görürüz. O dönemdeki dışavurumcu yönüyle enerjik fırça vuruşları, canlı, bağıran renkler iç içe geçer. 80'li 90'lı yıllardan sonra yaşadığı Antalya'da ışığın etkisi, doğanın dinginliği, estetiğiyle, pastel renklere geçti. Fırçası ehlileşti, empresyonistleşti.
Sert fırçaları, yanal sürtmeyle ucu aşınmış, bıçak gibi incelmiş fırçaları çok severdi. Yumuşak fırçayı hemen hemen hiç kullanmazdı.
Modernist bir sanatçıydı. Onun sanatı, sanat tarihinin geçmişini özümsemiş, ayakları geçmişe basan bir modernizmdi. Geçmişle sağlam ilişkileri olmayan, sanat tarihini anlamadan yapılmış işleri yapay bulurdu. Sanat tarihini hakkıyla bilip özümsemeden, modern resmin hakkıyla yapılabileceğine inanmazdı. Bu yüzden arkeolojik araştırmalarla milattan öncesine kadar geçmişe giderek bu toprakların sanatını incelemiş, halk sanatını yakından tanımış, batı sanatının geçmişini kavramış ve tüm birikimini öğrencilerine kolay anlaşılır bir hale getirerek aktarmıştır."
Mehmet Özşimşek, Sanatçı